MESCİDLER - CAMİLER

     Cin Süresi 18.ayet: '' Hiç kuşkusuz mescidler Allah içindir.O halde o mescidlerde Allah dışında bir başkaları için çağrıda/ davette buulnmayın.''

     Cin süresi 18.ayet'te ku'ran-ı kerim mescidlerin Allah için olduğunu ve o mescidlerde Allah dışında bir başkaları için bir çağrıda ve davette bulunulmaması gerektiğini söylemektedir.Mescidlerde yanlızca Allah'a, Allah'ın kitabı Kuran-ı kerime çağrıda ve davette bulunulması gerekir. Herhangi bir mezhebe, bir tarikata, bir cemaate, bir şeyhe, bir hocaya, bir siyasi partiye, bir siyasi parti başkanına çağrıda ve davette bulunulmaması gerekir.

      Ama şuan ki camilere baktığımızda, camilerin siyasi parti lokallerine, bir tarikat cemaat evlerine, mezheplere çağrı ve davet evlerine dönüşüldüğü görülmektedir. Camiler siyasi partilerin arka bahçesi gibi olmuş durumdadır. Ama ku'ran-ı kerimin arzusu, ku'randaki islamın arzusu camilerin yanlızca Allah için olması, ve o camilerde Allah'a ve Allah'ın kitabı kuran-ı kerim'e çağrıda ve davette bulunulması emredilmektedir. Camiler Allah'a ve Allah'ın kitabına çağrı ve davette bulunulan Allah'ın kitabının anlatıldığı yerler oolmaktan çıkmış, kendi mezhep, tarikat ve cemaatlerine, kendi hoca ve şeyhlerine, kendi siyasi partilerine çağrı ve davette bulunulan bir mekanlara dönüştürülmüştür.

     Tevbe süresi107.ayet: ''  Bir de şunlar var: ' Tutup bir mecsid edinmişler, zarar vermek için, nankörlük için, inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulü ile savaşmış kişilere gözetleme yeri kurmak için, 'iyilik ve güzellikten başka bir şey istemiş değiliz'' diye gerile gerile yeminde edeceklerdir. Allah tanıktır ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.''

       Tevbe süresi 108.ayet: '' Böyle bir mescidde ebediyyen namaza durma.Daha ilk günüde takva üzerine kurulan bir mescid, içinde namaz kılmak için çok daha uygundur. Temizlenmek arzusu taşıyan erler vardır o mescidde. Allah temizlenenleri sever.''

      Tevbe süresi 107-108.ayetlerde ku'ran-ı kerim insanlara zarar veren, nankörülük için var olan ve inananları tefrikaya düşürüp, fırkalara bölen mescidlerde sonsuza dek namaza durma, o mescidlerde namaz kılma emrini vermektedir.

        İnsanlara zarar veren mescidden kasıt geniştir.Mescidlerin insanlara herhangi bir zararı dokunmamalıdır.Belli bir hakkın özelliklede kul hakkını çiğneyen mescidlerde bu kapsama girer.Hz.ömer rızası olmadan alınan bir arsaya cami inşasını durdurmuş ve yıkılmasını emretmiştir.

         Nankörlük içinden kasıt ise, triliyonlarca lira bu fakir ve yoksul ülkenin devletinden bütçe alıp, o mescitlerde devlet ve vatan düşmanlığı yapmakla olur.Triliyonlarca bütçe alacaksınız devletin her türlü imkanlarından faydalanacaksınız,  devlete ve o devletin kurucusu mustafa kemal atatürke sövüp dinsiz diye saldıracasksınız, millete fitne fesat üreteceksiniz.

        İnananları fırkalara bölen mescidden kasıt ise; mescidlerde Allah ve Allah'ın kitabı yerine mezep, tarikat, cemaat hocalar şeyhler siyasi parti ve liderlerinin  propagandasını yapmakla olur..Mezhep ve tarikatlarla tefrikaya düşüp milleti inananları fırkalara bölerek, şu bu ayrımıyla şuna buna davetle, çağrıyla olur. Hz.peygamber mescidlerde Allah'ın kitabından başka bir şey okumaz.Allah'ın kitabından başka bir şeyde açıklamazdı.Şimdiki mescidler, camiler Allah'ın kitabı hariç onun bunun sözleri ve davranışlarının anlatmakla, mezhep tarikat anlatmakla geçmektedir.

      İşte kuran-ı kerim böyle olan mescid ve camilerde namaza durmayın, o mescitlerde namaz kılmayın emrini vermektedir.

      Hz.peygamber: '' Mescidleri görkemli kılmakla emrolunmadım.''

      Hz.Ali: '' Bir toplum, mecsidlerini süslemeye başladı mı, amelleri /işleri fesada uğramış demektir.''

     Hz.peygamber mescidlerin süslenmesini ve görkemli hale getirilmesine çok karşı çıkardı ve böyle mescidlerden birinide yıkmıştır. Konuşan ku'ran lakaplı Hz.Ali ise bir toplumun mescidleri süslemeye başlamışsa o toplumun amelleri yani işleri hep fesatlık olur.demiştir.

      Hz.peygamber: '' Benim ümmetimi mescit yapma ve mescid süsleme yarışı mahvedecektir.çökertecektir.''

     Hz.peygamber ümmetinin çöküşünü mescid yapma ve mescid süsleme arzusunun, yarışının mahvedeceğini, çökerteciğini söylemiştir.

     Şimdi bu ayetler ve hadisler ışığında bir Türkiye'ye bakalım. Diyanet resmi açıklamasında her 6 saatte bir cami yapıldığını söylemiştir.Her geçen gün cami sayısı artmakta aynı zamanda her türlü ahlaksızlıklar yolsuzluklar hırsızlıklarda artmaktadır.Herhalde hz.peygamber ümmetinin mahvoluşunu ve çökeceğini bu nedenlerle söylemiştir.İnsanlar cami yapıyor ama o camiler adam yapamıyor.Yapılan camiler o kadar görkemli ki cami mi saraymı olduğunu anlayamazsınız.Pahalı halılar, pahalı gümüşten avizeler...Ümmetimin çöküşü diyordu hz.peygamber.

      Peki bu ümmet bilmiyormuydu bunları..bu ümmet sakala arabın fistanına sünnet diye diye gerçek sünneti dışladı. sonrada ona buna sünnet düşmanı derler.asıl sünnet düşmanı sünnetsizlerin kim olduğunu bu millet bilmeli.yoksa her geçen gün çöküşe gitmeye devam edecektir.Hz.peygamberin yaptığı ve yaptırdığı camilerde ve az önce gördüğümüz hadislere baktığımızda bu görkemli camilerde metrelerce uzunluktaki minarelerin dinde neresinde yeri var.Son çıkan haberlere bakılınınca ankaranın göbeğine 2-3 katlı asansörlü alttan ısıtmalı 35 milyon ytl tutuarında bir cami yapılacakmış.Fakirlik diz boyu tüm dünyada kriz var 35 milyon ytl'ye camii..vay be..müslüman türkyie..


      Diyanet işleri göstermelik olarak hurafelerle savaş adı altında saçma sapan şeylerle uğraşana kadar gerçek hurafeleri ortaya çıkartıp anlatsın.Mescidlerde bu tespih edenen edavatların dindeki yerini bir anlatsın.Peygamberin mescidinde varmıydı tespih adı altındaki alet edavatlar.islamda mı yoksa putperestlerdemi vardı bu tespih adı altındaki alet edavatlar.

      Hz.peygamber: '' Benim ümmetime tüm yeryüzü tertemiz mescid kılınmıştır.''

      Hz.peygamber bu hadisiyle ümmetine tüm yeryüzünün mescid olduğunu söylemiş ve tüm yer yüzünü mescid ilan etmiştir.Belli mekanlardan çok bütün yeryüzü mesciddir.

     Bir tarikatın düşündürdükleri ve istedikleri:

     Bir tarikat şuan gündemde olan istekleri var.Cem evine ibadethane diyanet işlerinin kaldırılması ve alevi köylerine cami yapılmaması..

     Bu istekler insanın kanını donduruyor..Herkes kendi keyfine göre ibadet ve ibadethane belirleyebiliyormu.Bir dinin ibadetini ve ibadethanesini o dini gönderen kudret belirleyebilir.insanların keyifleri değil. herkes kendi kafasına göre tarikat kurup o tarikat evlerine ibadethane derse bu ülke ne hale gelir.

     Dedelere maaş.Herkes kendi tarikat liderine devletten maaş alırsa bu ülke tarikatlar ülkesine dönüşmez mi.Atatürk bu ülke tarikatlar ülkesine dönüşemez diye boşuna mı söyledi.Dedelere şeyhlere maaş.oh ne ala memleket. Bu tarikata mensup köylere cami yapılamsın.Neden kardeşim.Kıçınız sıkışınca müslüman değilmiyiz diyorsunuz istediklerinize bir bakın.müslümanlıkla bağdaşıyormu.. camiden ezan sesinden rahatsız oluyorsunuz.Gerçi ezan sesini duyunca eşek anırıyor diyen o tarikatın mensuplarıda yok değil.Ne yapalım peki o tarikata mensup köylere meyhane gazino mu. Atatürk'ün bu ülke şeyhler dedeler dervişler tarikatlar ülkesine dönüşemez demiştir.Devlet tarikatlarla mücadele etmek zorunda, koruyup maaşa bağlamakla değil.

       Diyanetten masa verin diyorlar.oh. diyanet islam'ın ku'ran'ın diyaneti olmak zorunda.tarikatların değil.her tairkata masa verilirse ne olur biliyormusunuz. Aczmendilerde kendi kurduğu evlerde tef çalıp atlayıp zıplayıp şiş sokarak, kafa sallayarak bu bizim ibadetimiz diyorlar.sizde saz çalıp dönerek bu bizim ibadetimiz diyorsunuz. ne farkınız var..Devlet nasıl olurda bunlara destek olur. Okullarda din dersini kaldırın yada seçmeli yapın biz dinlemek istemiyoruz, çocuklaramıza din anlatılmasına karşıyız diyorlar.Ne anlatılsın peki şarabın rakının nasıl içileceği ve çeşitlerini mi. sazın nasıl çalınıp nasıl döneceklerinimi..Okullarda şuan ki din derslerini bende eleştiryorum. Din derslerinde ku'ran-ı kerim meali dersinin konmasını ve meal dersinin zorunlu olmasını istiyorum.Ama bu sizin istediğiniz başka bir şey...

      Allah Türkiye'ye akıl fikir versin.KURAN bizi tokatlıyor.Bu tokatı yiyerek iflah olamayız. Yeniden yapılanarak ku'ran'a dönüşü gerçekleştirmek zorundayız. ku'ran'ın tokadını yiyen ülke işte bu hallere düşer.Bakın islam dünyasına...

      Devlet ve özelliklede diyanet KU'RANDAKİ İSLAM'I anlatmalı.